Baslangı� sayfası | Yazılar | Biz kimiz | Ilişki - Kontak |

G�n�n ayeti

Şöyle seslenin: ‹‹Kurtar bizi, ey kurtarıcımız Tanrı, Topla bizi, ulusların arasından çıkar. Kutsal adına şükredelim, Yüceliğinle övünelim.
1.Tarihler 16:35

Radyoya direkt giriş

Bu siteyi bir arkadasa tavsiye et

Merhamet İnayet - Arınma Kapısı

Merhamet Ýnayet

Heriki ayağı sakat, yoksul insan kardeş gelip gidenin sıklaştığı kapı kenarında oturmuş, �Merhamet, merhamet!� diyerek gereksinimini dile getiriyor, dinsel g�reneğini uygulamaya gelenlerden yardım bekliyor. Bazısı �n�ne azıcık para atıyor ama �oğu, �İnayet ola!� temennisini yapıştırarak ge�ip gidiyor. Vicdanın sesini bir yana iterek karşısındaki y�k�ml�l�ğ� hasıraltı etmenin kolaydan ka�amağı. Sorun enikonu incelenince hem dileğin, hem de verilen yanıtın �z�c�l�ğ� belirgin olur.

Profesyonel dilenci var, işsiz a� yoksul insan kardeş var. Bu işi meslek edinenlerin amacı �alışmadan, emek harcamadan gelen gidenin merhametinden yararlanarak �ıkarabildiği kadar para toplamak. İkinci sıradakilerse dileğini utanarak, �ekinerek dile getiriyor ve acısına ortak arıyor. �te yandan, o b�y�k kapıdan i�eri girenlere bakıldığında kimisi canına sevap değsin diye azıcık para bırakıyor, kimisi de inayet ola temennisini din ilişkisinde ge�er ak�e yapıyor. C�mert�e kullanılan bu deyimin c�mert y�rekle hi�bir ilgisi yoktur. Bu kişilere inayetin ne olduğu, neyi kapsadığı nasıl anlatılmalı, onu neyle betimlemeli?

Merhamet, İnayet. �ağdaş dille ilkinin anlamı acımak, sonranınkiyse kayrayla-l�tufla davranmak. İkisinin de taşıdığı anlam geniş kapsamlı. İlki, karşıdakinin derdine katılmak. İkincisi, kayırmak k�keninden gelen s�z. Y�ksek tutulan birinden sağlanan karşılıksız etkin iyiliğe b�yle denir. Caddede-kapıda yardım dileyenin de, bol keseden �İnayet ola!� s�z�n� tekerleyenin de somut merhamete, inayete gereksinimi belirgin. Ne biri ne de �b�r� insan sağlayışıyla karşılanamaz. Yoksul kişi de para babası da, orta hallisi de merhamet diye bağırsın, y�ceden kaynaklanan inayeti imanla değerlendirsin, buna sığınsın.

Canı merhamete muhta� olan, azıcık paraya avu� a�an değil, sensin, herkestir. Bol keseden �İnayet ola!� yı savuran elisıkı kişi �İnayet� in ger�ek niteliğini kavrayınca imanla ona sahip �ıkar, eğilip şï¿½kranla Tanrı�ya tapınır. Her ulustan her soydan, her sınıftan her kuşaktan kadın erkek merhametin kaynağı, inayetin hazinesi sevecen Kurtarıcı�ya koşsun, O�ndan esenlik dilesin. ��nk� kutsal-adaletli Tanrı�nın karşısında a�, �ıplak, yoksul, d�şk�nd�r. �nemsiz sayılan, ya da �okluğundan yakınılan g�nahlar adaletli Tanrı�nın katında en ağır yargıyı, sonsuz �fkeyi getirir. Kesinlikle ayrımsız olarak.. İnayeti ırmakların suyu gibi c�mertlikle akan Tanrı�nın �n�nde para-mal kıtlığı ya da bolluğu, din eksikliği, sevap azlığı, ateizm hi� �nem taşımaz. Bunlardan daha �nemli gerekler var. Yoksulluk varlığının derininde bağıran, her an kendini a�ıklayan d�rt�c� �alkantın. Nedir bu? İ�te canın inliyor; ��nk� icaplarını karşılamaya �alışıyorsun, belki hayır-sevap işliyorsun, bol tarafından �v�l�yorsun ama �z varlığın �Merhamet!� diye haykırıyor. G�nahının y�k�n� taşıyorsun; kesin affın, doğrulukla donatılmanın parlak g�nencine hi�bir yolla erişemiyorsun. �ok tatlı, zevkli, saygın bir yaşam s�rsen de i�indeki boşluk y�celerden gelen inayeti aramakta.

Karın a�lığını, beden �ıplaklığını belki de konutsuzluğunu bilen kişi �Merhamet!� diye bağırmaktan kendini alamaz. Ama canının barış ve esenlikten, her duyguyu aşan erin� ve g�venlikten b�sb�t�n yoksun olduğunu kestiremeyen insan ger�ek�i ruhla �Mermamet!� diye haykırmayı kendine yediremez. Sırası, sanatı, geliri, eğitimi, toplumdaki yeri ve herkes�e �v�len dinselliği ona �Merhamet!� dedirtmez. Nasıl dedirtsin? Onun her şeyi tıkırında. T�m d�şï¿½ncesi taşıdığı �zelliklerde odaklanır. Ne var ki, kesin i�tenlikle merhamet dilemeden g�ksel inayetin g�nencine sen de gelemezsin. A�-susuz g�n yitirir, elia�ık Tanrı�nın karşısında daima gereksinimli kalırsın. Belki de kısır d�ng�de oyalanır durursun.

Yaratan�a olsun, insan kardeşe karşı olsun işlenen g�nahlar zinciri yaşamı sağlıklı ilişkilerden koparmış. ��l ortasında kalmış biri gibisin. G�zle g�r�len maddesel-dinsel bolluk ve doluluk canının derin arzusunu karşılayamıyor. Ama durumu �ok iyi bilen i� d�nyan �Merhamet, merhamet!� diye her g�n inliyor. Bu bağırma i�tenlikle dile getirilmeden g�kkubbeden rahmet inmiyor, susuz can sulanamıyor. Herkese sevgiyle yaklaşan Tanrı�nın kurtarıcı İsa Mesih aracılığıyla uzattığı inayet.. O işlek kapının kenarında oturan yoksul insan, kayıtsız yurttaştan kupkuru �İnayet ola!� temennisini alıyor. �te yandan Tanrı�nın kurtarış kapısına al�akg�n�ll�l�kle, g�nahtan d�nme isteğiyle, arıtılma dileğiyle, iman dolu y�rekle yaklaşan ��kk�n g�nahlı bol inayete kavuşuyor. Bu bulunmaz g�nence erişemeyecek tek kişi d�şï¿½n�lemez. Sen de g�nahlarının affına kavuşan Davut peygamberin sevinciyle coşabilirsin. Tanrı kayrayla onun su�larını bağışlayınca g�ksel armağanın g�nencini coşkuyla kutladı: �Ne mutlu isyanı bağışlanan, g�nahı �rt�len insana! Su�u RAB tarafından sayılmayan, ruhunda hile bulunmayan insana ne mutlu!� (Mezmur 32:1,2).

�Tanrı�nın kurbanları ezilmiş ruhtur. Ya Tanrı, ezilmiş ve paralanmış y�reği hor g�rmezsin.. Bende temiz y�rek yarat, ya Tanrı. İ�imde sağlıklı ruh yenile... Bana kurtarışının sevincini geri ver, yardıma hazır ruhla beni destekle... Ey canım, RAB�bi kutsa, ey i�imdeki her duygu, O�nun kutsal adını kutsa. Ey canım, RAB�bi kutsa ve iyiliklerinin toplamını unutma. T�m k�t�l�klerini bağışlayan, b�t�n hastalıklarını sağlığa d�n�şt�ren... Doğu batıdan ne denli uzaksa, o denli uzaklaştırdı bizden isyanlarımızı� (Mezmur 51:17,10,12; 103:1-3,12).

Tanrı�yı hoşnut edenin dileği-teşekk�r� budur. Arıtılma salt inayetle b�t�nlenir, Mesih�in kurbanlık kanıyla ge�ekleşir. Peygamberlerin toplamı g�nah affını b�yle tanıdı ve tanıttı. Hak Yargı�a bilinen her sınırı aşan bir borcun var: �iğnediğin yasalarına etkin karşılık nerededir? �n�nde bir se�enek duruyor. Seven Tanrı sana yaklaşıyor: �Oğlum Mesih senin kefaretin oldu, t�m g�nah borcunu �dedi. Armağanımı imanla kabul etmez misin?� Belki sen de genel se�eneğe uyarak, �Gerekli değil! Borcumu dinimin icaplarıyla, hayır-sevapla �deyeceğim� diyorsun. Sevgili dost, iğneyle kuyu kazmaktan vazge�, Tanrı�nın inayetini kabul et. O şï¿½yle der: �Kurtuluş kuyularından sevin�le su �ekeceksiniz� (Yeşaya 12:3).���nk� iman ederek kayrayla kurtulmuş bulunuyorsunuz. Bu kendi başarınız değildir, Tanrı armağanıdır. Kişinin yaptığı işler nedeniyle değil. �yle ki, kimse �v�nmesin� (Efesoslular 2:8-9).

Arýnma Kapýsý
 
Eskiler konuksevere �Kapısı A�ık� demiş. Kapısını başkalarına kapalı tutana da �Kapısı Duvar� demiş. Kapısız yer d�şï¿½n�lebilir mi? Eski ve yeni uygarlıkları birleştiren ge�ittir kapı. Ne ulus ayrımı bilir, ne de toplum başkalığı. Kapı d�nya �apında bilinir, kullanılır sağlamı yapılır. �eşit �eşit kapı vardır: B�y�k kapı, k���k kapı, �zenişli saray kapısı, altın işlemeli kapı, g��l� kuvvetli kale kapısı, kilitli d�kkan kapısı, s�rmesi i�eride konut kapısı, savunmasız kul�be kapısı, komşu kapısı, koyun ağılı kapısı, vb.

Bir de soyut anlamlı kapılar vardır. İsa Mesih şu ger�eği tanıttı: ��oban koyunlarını adlarıyla �ağırır ve onları dışarı y�neltir. Kendininkilerin t�m�n� yola koyunca onların �n�nden y�r�r, koyunlar da ardı sıra giderler. ��nk� sesini tanırlar. Bir yabancının ardı sıra gitmezler; tersine, ondan ka�arlar. ��nk� yabancıların sesini tanımazlar... Ben koyunların kapısıyım� (Yuhanna 10:3-5,7). İsa Mesih Tanrı�nın katını kutsallık kapsamında parıl parıl parlayan �ok g�zel, şatafatlı bir konuta benzetir. Oraya girmek sadece bir kapıdan ge�mekle ger�ekleşebilir ve hi�bir şï¿½pheye, acabaya meydan bırakmadan kendisinin Tanrı katına g�t�ren kapı olduğunu belirtir. G�nahtan arınmanın, Tanrı�yla barışmanın, cennete kavuşmanın sadece bu kapıdan ge�mekle sağlanabileceğini vurgular.

Koyunun saflığından, zararsızlığından esinlenerek dile bazı kaba deyimler sokulmuş: Koyun gibi adam! Koyuna bak! Koyundan farkı yok! Tanrı�nın benzerliğinde yaratılan insan kardeşi aşağılayayım derken koyun aşağılanır b�ylece. G�nahlı, k�t�l�kl� insanın asıl benzetilebileceği yaratıklar başkadır: Tavus, tilki, sırtlan, yılan, akrep, sinek. Ne yazık, bir�ok g�nahlının davranışı bu sıradan değil mi? Su�luluğunu, g�nahtan arıtılma zorunluluğunu kavrayamayan birey �eşit �eşit kapıdan ge�erek tanrısal kutsallığın g�rkemine ulaşmaya didinir. Ama bunu başaramaz. ��nk� g�nahlı can hi�bir koşul altında Tanrı�nın �n�nde beliremez.

G�nahsız Mesih bireye koyun kuzu gibi olmanın yararını belirtir. Koyun gibi k�t�l�ks�z, kinsiz, hilesiz biri olmayı istemez misin? Kutsal Tanrı�nın buyruğu budur. Etik kurallarının �z� de budur. Ademoğlu kudurgan, paralayıcı, yutucu, kandırıcı, s�m�r�c�, g�sterişï¿½i biri. Her t�r kurnazlığın, bencilliğin, kinciliğin, derindeki kirliliğin giderilmesi şu ge�ici yaşamın temel gereği. Tanrı varlıkta insanı-meleği imrendiren somut sonucu ger�ekleştirmeye y�celerden Mesihi�ni g�nderdi. Yahya peygamber O�nu şï¿½yle tanıttı: ï¿½İşte d�nyanın g�nahını kaldıran Tanrı Kuzusu!� (Yuhanna 1:29,36). Tanrı Kuzusu Mesih kurtarmalık kanıyla arıtılıp kendisine bağlanana bambaşka y�ntem ve �zellik sağlar, parlak sonsuzun kapısını a�ar. Buna yeniden doğuş denir. G�nahlıyı nasıl kurtaracağını �ncesiz �ağlardan sınırsız  bilgeliğinde  tasarlayan  Tanrı bu etkin eylemi peygamberleri aracılığıyla bildirmişti:

�Sizlere yeni y�rek vereceğim, i�inize yeni ruh koyacağım. Taş y�reği bedeninizden �ıkaracağım, sizlere et y�rek vereceğim. Ruhum�u i�inize koyacağım; sizleri yasalarımla y�nelteceğim. Yargılarımı tutacaksınız, hem de uygulayacaksınız� (Hezekiel 36:26,27; 11:19). Varlığın dışında kayıtlı Tanrı, devlet, toplum yasalarına tecav�z zor değil; gelgelelim yeniden doğuşta Kutsal Ruh�un cana işlediği yasaları kişi giderayak bozamaz. İ�erde yazılı yasa koruyuculuk, savunuculuk g�revini �stlenir, bireye etik kurallarını �iğnemenin her t�r d�şï¿½kl�ğ�n� g�sterir, onları savunur.

Koyun tek başına yaşayamaz. Bakıma, g�d�lmeye, savunulmaya gereksinimi �ok iyi bilinir. Koyunların g�d�c� y�netiminde, esenlik d�zeyinde yaşaması toplumda kişilerin sevgi ve barış ilişkisinde yaşaması gereğini betimleyen g�zel bir �rnektir. Ademoğulları bunu başarabilmekten �ok ırak. ��nk� t�m� de g�nahlı. �stelik aşağılayıcı s�zlerle koyunu kuzuyu kınamasını �ok iyi bilen bir varlık. Tanrı�nın ilgisi ademoğullarını bu �ıkmazdan �zg�r kılıp kendisine �ekmektir. Bu doğrultuda hi� bilinmeyen parlak bir kapı a�tı O. Seni de o g�rkemli kapıdan girerek yaşam bulmaya �ağırıyor. �Ben kapıyım� demenin yanı sıra İsa Mesih şu yetkili s�z� de ekler: �Yol da, Ger�ek de, Yaşam da Ben�im. Ben aracı olmadan hi� kimse Baba�ya gelemez� (Yuhanna 14:6). O�nsuz gidiş yok, bilgi yok, yaşam yok. Unutulmasın, ger�ek �ncesiz ve sonsuzdur; yalansa insan tarafından icat edilmiş uydurmadır. Başka bir yerde şu S�z belirtilir: �Mesih Tanrı�ca bizler i�in bilgelik kılındı� (I Kor.1:30).

İsa Mesih hırsızların genellikle başka a�ıklıklardan i�eri girdiğini beliritir: Pencereden, bacadan, yeraltı deliğinden, vb. Oysa Tanrı�nın atadığı kapıyı değerlendirip oradan giren, dosdoğru Tanrı katına �ıkar, oranın s�rekli konuğu olur, canına en �ekici otlağı bulur. Sevginin, g�venliğin, esenliğin barınağıdır Kurtarıcı Mesih�in kendisine iman edeni ilettiği tanrısal konut. Orada bulunana korku, g�vensizlik, adaletsizlik, kadercilik hep dışlanmıştır.

Bir de yasak kapılar vardır. Herkes her kapıdan i�eri dalamaz. Ama seven Yaratan�ın t�m insanlığa a�tığı parlak kapıdan varlıklısı da yoksulu da, erkeği de kadını da, herkes girebilir. Tek kişi bile geri �evrilmez. İnsan canının g�nah ��ll�klerinde dolanıp durduğu şu bozuk-d�zen �ağda bu kapıyı değerlendirenin g�nenci en parlak aşamaya gelmektir. O kapıdan gireni Tanrı�nın parlak şï¿½len sofrası serili bekliyor. Bilinen sofraların t�m�nden daha g�rkemlidir o. Her t�r mazereti bir yana itip tanrısal şï¿½lene katılan şimdiden sonsuzun g�nencindedir.

Derme �atma, temelsiz yetkisiz kuramlar hi� kimseyi Tanrı�nın katına y�neltemez. Sadece O�nun atadığı arınma kapısından t�vbeyle, al�akg�n�ll�l�kle, Mesih�e imanla giren kutsal kata �ıkabilir. B�y�klenenin boyu oradan ge�emez. Tanrı�yla barışma kapısı engin y�reklileri arar. Bu aynızamanda insan kardeşle barışma kapısıdır. Bozuk insan ilişkileri varlığın temel sorunlarından biri değil mi? G�nah karanlığından kutsallığın aydınlığına �ıkaran tek kapı sorunlarımızı geride bırakır. İncil�deki isteklendirme şu s�zlerle sana da ulaşıyor: �Tanrı�nın bizim i�in a�tığı yeni ve diri yol olan perdeden, yani İsa�nin bedeninden girelim� (İbraniler 10:20). O�nun bedeni yaralanan, kanını akıtan, �l�p g�m�ld�kten sonra ���nc� g�nde g�rkemle dirilen kutsal bedendir. Senin bu kapıdan Tanrı�ya yaklaşabilmen i�in bedenini senin yararına kurbanlık kılan Mesih�e iman etmek varlığın-sonsuzun en y�ce kararıdır.
�Geri